7 Mayıs 2024 Salı

ANADOLU PLATFORMU'NDAN YEMEN BİLDİRİSİ


Anadolu Platformu, Yemen'de yaşanan olaylara ilişkin bir basın bildiri yayınladı.





"Küresel emperyalist oyun kurucular ve şer odakları, Müslüman Coğrafyasında mezhebi ve etnik ayrıştırma sürecine her gün yeni bir halka ekleme çabasını sürdürürken, İslam topraklarında yönetimi elinde bulunduran yerli işbirlikçileri de bu sürece tüm desteklerini vermeye devam etmektedir.
 
Kan, gözyaşı ve zulüm ile beslenen bu despot güçlerin, Irak, Suriye, Mısır, Nijerya ve daha birçok mazlum coğrafyada oynadığı oyunu, son olarak Yemen?de sahneye koyduklarını görüyoruz.
 
Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Yemen için savaşa tutuşan Suudi Arabistan ve İran'ın bölgeye ?huzur ve istikrar? getirmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Bilakis, tarafların ve bunların Yemen?deki fanatik taraftarlarının mezhebi-etnik ayrıştırma sürecine katkı sundukları bu savaşın tek gerçek nedeninin, Ortadoğu petrollerinin transferi açısından stratejik öneme sahip olan Bab'ül Mendeb Boğazı olduğu aşikârdır.
 
Bab'ül Mendeb Boğazı; Ortadoğu'nun can damarı, yılda 40 bine yakın geminin geçtiği ve 2 trilyon dolarlık ticaretin gerçekleşmesini sağlayan bir boğaz. Ortadoğu petrollerinin transferi açısından stratejik noktada yer alan Yemen, işte bu sebeple paylaşılamıyor ve fillerin tepişmesine sahne oluyor.
 
Afrika ile Asya kıtalarını birbirinden ayıran, dünya petrol ticareti için stratejik bir noktada bulunan bu boğazın kontrolü için mazlumların kanını dökmekten çekinmeyen yerli zalimleri Allah?ın ayetleri ile uyarıyoruz:
 
?Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin. Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.? (Al-i İmran 102-103)
 
Bugün izledikleri mezhepçi politikalarla Yemen?de masum halkın katledilmesine neden olan İran ve Arap Devletler Koalisyonunun ümmet anlayışından ne kadar uzak olduklarını, sadece kendi ekonomik ve siyasi çıkarlarına mazlum halkı feda ettiklerini görmekteyiz.
 
Şahın zulmü altında inleyen mazlum bir halkın devrimi olarak görülen ve bölgedeki Müslümanlar arasında o zaman büyük bir sempati ve heyecan uyandıran 1979?daki İran Devrimi sonrasında iş başına gelenler, ümmetin geleceğini düşüneceklerine ne yazık ki bölgeye Şiilik ihraç etmeyi tercih ettiler. Suudi Arabistan Krallığının yönetici kadrosu da Vahhabilik fanatizmini tüm bölgeye yaymaya çalışarak, Yemen?de bugün yaşanan olayların zeminini İran?la birlikte hazırladılar.
 
Çok yakın bir zaman diliminde yaşadığımız ve İslam?ın özüne aykırı çıkarcı politikaların, gerek Mısır?da halkın seçtiği Muhammed Mursi?ye karşı emperyalist güçler tarafından kukla olarak kullanılan darbeci Sisi politikalarında, gerekse yüzbinlerce mazlumun kanını eline bulaştıran diktatör Esad rejimi politikalarında tepe taklak olduğuna ve başarılı olamayacağına şahit oluyoruz.
 
Üzülerek bir mezhep savaşının ortasında olduğumuzu müşahede etmekteyiz. İran, Suudi Arabistan ve bölgedeki diğer Arap ülkelerinin her gün onlarca, yüzlerce Müslümanın hayatını kaybettiği Suriye, Irak, Mısır, Tunus, Filistin ve Lübnan?daki katliamlara karşı takındıkları çifte standardı yakinen takip ederken, bu ikircikli politikaların İslam Dünyasını çok ciddi bir muhasebeye yöneltmesi gerektiğinin farkındayız.
 
Mezhep fanatizmi ile cana kıymayı normalleştiren, İslami açıdan kalplerinde ve vicdanlarında herhangi bir rahatsızlık hissetmeyen bu zalimler, İslam Medeniyeti iklimine kin ve nefret tohumlarını serperken, İslami kavram ve söylemleri de kendi menfaatleri için fütursuzca kullanmaktadırlar.
 
Ah o yemendir, gülü çemendir.
 
Giden gelmiyor acep nedendir?
 
Diye ağıt yaktığımız Yemen?de bugün mahlede hem ölüm hem de figan var!
 
Anadolu Platformu olarak;
 
Küresel emperyalist/kapitalist güçlerin ve onların bölgedeki yerli işbirlikçilerinin Yemen?de yürüttükleri çirkin savaştaki ikiyüzlülüklerini ifşa ediyor ve bunu tarihe not düşüyoruz. Yeni Türkiye kadrolarını da bu konuda duyarlı olmaya ve her şeyden çok ümmetin önceliklerini dikkate almaya davet ediyoruz. Siyasi ve konjonktürel şartların Müslüman bilincimizi körleştiremeyeceğine, derin hafızamızı silemeyeceğine ve tarihsel bağlarımızı koparamayacağına inanıyoruz.
 
Bugün mezhepçiliği ön plana çıkararak güç kazanmaya çalışanların yarın fırtına biçeceklerini ve bu fırtınayla birlikte bir gün mutlaka tükenip yok olacaklarını hatırlatmak isteriz.
 
Ümmetin selameti ve insanlığın geleceği için İslam?ın temelleri üzerine inşa edilen ve bölgesel kadim değerlerimizi gözetip kollayan mücadelelerin her zaman savunucusu olacağımızı, bunun aksine olan her türlü görüş, mezhep faşizmi ve fitnecilikle mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."

 

Bağışlarınız İçin;
Bağışlarınız İçin;
Bağışlarınız İçin;