7 Mayıs 2024 Salı

EVDE KARAKTER EĞİTİMİ KOMİSYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM ÇALIŞTAYI YAPILDI

Evde Karakter Eğitimi (EKE) Komisyonu Hizmet İçi Eğitim Çalıştayının ikincisi Kayseri İlim Hikmet Vakfı ev sahipliğinde yapıldı.



Derneğimiz Evde Karakter Eğitimi Komisyonundanda Eğitimcilerimizin Katılımı ile, Kadir Has Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılan çalıştayda Çocuğun Ahlak Eğitimi konusu masaya yatırıldı. Anadolu Platformu'na bağlı Türkiye Genelinde yaklaşık 40 İlden birçok vakıf ve dernek katıldı. Anadolu Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir'in açılış konuşmasını yaptığı ve 6 sunumun yer aldığı çalıştaya değişik kentlerden iştirak eden EKE komisyon sorumluları ve üyelerinden oluşan, 250 kişilik bir dinleyici topluluğu katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasını, Kayseri İlim Hikmet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Evde Karakter Eğitimi'nin koordinatörü Osman Gerçek yaptı. Bu çalışmanın değer üretme, toplumun değişimi ve dönüşümüne katkı sağlamasını ümit ettiğini belirterek; iyi bir insanın, yüksek ahlaklı bir Müslüman şahsiyetin oluşumunun temelinin çocuk yaşlarda başladığını vurguladı.

Platformun Evde Karakter Eğitimi komisyonunun başkanı, Yunus Eren ise, bu çalışmanın nitelikli ve ahlaklı insanlar yetiştirmek olduğunu vurguladı. Eren, çalışmada hanımların ağırlıklı olarak rol aldığını ve erkeklerin de desteği ile devam ettiğini kaydetti.

Anadolu Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir, "Hayat hızlı akıyor. Modernizm bizleri bir şekilde dönüştürüyor. Beş vakit namaz nasıl günlük muhasebe yapmamızı gerekli kılıyor, bizi ayakta tutuyorsa aynı şekilde bu tür toplantılarda istişare için, çalışmalarımızı muhasebe etme için bir fırsattır. Bu çalışma hayatın içinde olan, tabanı olan, teşkilatı olan bir çalışmadır. Bu gün işlenecek konu çok önemlidir, ahlak konusu. Ne var ki, ahlak bu gün sadece bireyselliğe, pasifliğe, duyarsızlığa indirgenmiştir. Yeniden gençlerimizi, çocuklarımızı diriltecek olan adaletin, merhametin ve şefkatin hayat bulacağı yeni bir ahlak tasavvurudur. Bize düşen küresel vicdanın, merhametin öldüğü bu ortamda adil, merhametli nesiller inşa etmektir. İslam fıtratı üzere gelen nesiller başka şeylere dönüşüyor. Sadece bilgi değil, karaktere dönüşen, şahsiyeti inşa eden, menfaatperestlikten, bireysellikten kurtaran bir bilgi gerekiyor. Çocuklarımızı Allah tasavvuru sağlam yetiştirmek gerekiyor. Allah peygamber hayatın dışına itiliyor. Bizler bu çalışmayla kendisiyle barışık, toplumla barışık bireyler yetiştirmek; huzur ve mutluluğun topluca yaşanılacak bir olgu olduğunu göstermek istiyoruz. Endülüs'e, Kudüs'e, Bağdat ve Şam'a adaleti getirecek bu ümmetin çocukları olacaktır. Bu da tevhidi bir bakışla yetiştirilen, ufku geniş, sınırlara hapsolmamış, gerek ülkesi ve gerekse insanlık için çalışacak çocuklarla olacaktır. Tabii bunda rol oynayacak, diri bir yürek, gerçek bir coşku ve heyecan içinde çocukları sahiplenen rol model eğitimcilerle olacaktır" dedi.

Aldemir, Nuri Pakdil'in "gel anne ol, çünkü anne, bir çocuktan bir Kudüs yapar, adam baba olunca, içinde bir Kudüs canlanır, yürü kardeşim, ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin dizeleriyle konuşmasını bitirdi.

Eğitimci Mesut Aydağ, "Ahlak nedir? Nasıl oluşur? Çocuklara Evrensel ahlaki değerler nasıl kazandırılır konulu bir sunum gerçekleştirdi. Aydağ, "Ahlak denilice islamın ahlakından bahsediyoruz. Amoralizm, ahlaki gereksiz görür. İkincisi ahlaki rölativizm, kişiye, topluma, duruma göre değişen ahlak anlayışı. Dünyadaki sıkıntılar bu iki yaklaşımdan kaynaklanıyor. Oysa evrensel olan, kaynağını vahiyden alan ahlak anlayışı da var. Evrensel bir ahlaki bir nitelik vermek için çocukları tanımak, onların yaşını ve yapısını bilmek gerekiyor. Evde sevgi, saygı, dürüstlük, şefkat yaşanmalı. Çocuklar bunları görmeli. Çocuklarla diyalog halinde olmalıyız? dedi.

Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Selahaddin Polat ise, Her çocuk bir projedir? konulu sunumda bulundu.

Polat, "Biz insanı en mükemmel şekilde yarattık" ayeti çocuğu da içine alır. Her doğan çocuk olağanüstü potansiyellerle doğar. Bunun farkına varmak gerekir yoksa bu vebaldir. Bilinenin aksine, Ahlak otomatik, robotik olarak davranışları yapma, taklit etme değildir. İrade ile, bilinçli bir tercihtir. Biz çocuklara bunu öğretmeliyiz. açıklamasında bulundu.

Gazi Üniversitesi'nden Uzman Psikolog Ayşe Sarsıkoğlu ise, "Çocuğun Ahlak Eğitiminde ?Anne-Baba Tutumları? ve Ahlaklı Bir Çocuk Yetiştirilmesi İçin Yapılması Gerekenler konulu bir seminer verdi. Sarsıkoğlu, "Komşuya gidince uslu durması öğretilen değil, nerede ne yapması gerektiğini bilen çocuklar yetiştirmeliyiz. Evde eşlerin çocuğa karşı tutarlı olması da zorunludur. Kavga etmek kötüdür deyip, kavga eden bir ebeveyn tutarlı olmaz. tespitlerinde bulundu.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğretim görevlisi Mehmet Akyüz ise, Çocuğun Ahlak Eğitiminde Oyunun Yeri/Oyunla Ahlak Eğitim Yöntemi konulu bir sunum gerçekleştirdi. Akyüz, "Oyun çocuk için her şeydir. Bu nedenle özellikle ilk kademe öğretimdeki çocukların ilgisini çekmek, onları olayın içine katmak için oyun önemlidir. Boş zamanlarında yaptıkları bir şey değildir. Oyunları izlerseniz kendinizi, ya da çocuğun sevdiği amca-dayıyı görürsünüz. Bu nedenle anne-baba, büyükler ve öğretmenler iyi model olmalıyız. Duygularını ifade etmelerine fırsat vermeliyiz. Bunun içinde çocuklarınıza, öğrencilerinize ne hissediyorsanız söyleyin" açıklamasında bulundu.

Pazar günü Uzman eğitimci Yusuf Koçak, Çocuğun eğitiminde Sosyal Medya ve İletişim Araçları Faktörü konulu sunumunu gerçekleştirdi. Koçak, "Televizyonu kaçırdık ama sosyal medyayı kaçırmayalım. İçini dolduralım, kaliteli içerikler, yapıtlar oluşturalım" tavsiyesinde bulundu.

Çalıştayın son sunumunu Konya Necmettin Erbakan üniversitesinden Prof. Dr. Abdullah Özbek gerçekleştirdi. Özbek, Çocuk dünyanın süsü ve bizim imtihanımızdır. Esasında çocuk bir terimdir, kavramdır. Sadece çocuğa özgü değil, her şeyin bir çocukluk dönemi vardır" dedi. Özbek, "çocuklara uzun isimler yerine güzel içerikli isimler vermeliyiz, dedi. Bizim eğitim anlayışımız dünyaları aşar. Mezarlıkta bitmez. Bu nedenle, hesabını iyi yapan ve hesabınızı verecek çocuklar yetiştirmeliyiz" dedi.

Atölye çalışmalarının sunumu komisyon üyelerince yapıldı. Çalıştaydan çıkan sonuç bildirgesi okundu. Toplu fotoğraf çekimi yapıldı.

İki günlük program, katılımcıların Şehit Furkan Doğan kabrinin ziyareti ve Erciyes gezisiyle sona erdi.

Sonuç bildirgesi şöyle;

Anadolu Eğitim ve Davet Gönüllüleri Platformu?nun Evde Karakter Eğitimi (EKE) Komisyonu 2.Hizmet İçi Eğitim Çalıştayı, İlim Hikmet Vakfı ev sahipliğinde Kayseri Kadir Has Kongre ve Kültür Merkezinde yapıldı. Anadolu Platformu'na bağlı Türkiye Genelinde yaklaşık 40 İlin EKE komisyon sorumluları ve üyelerinden oluşan, 250 eğitimcinin katıldığı; Anadolu Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir'in açılış konuşmasını yaptığı, 6 sunumun ve 4 Atölye Çalışmasının yapıldığı programın sonuç bildirgesi;

Hayat referansımız olan vahiy, dünyadaki yaşanan gelişmeler ve ülkemizde yaşadığımız süreç, bizlere ailenin önemini, evin sıcaklığını ve çocuklarımızın ahlaki eğitimlerinin üzerinde ehemmiyetle durulması gerekliliğini bir kez daha hatırlatmıştır.
Genelde çocuk eğitimi, özelde ahlak eğitimi doğru bir eş seçimi ile başlar.
Ahlak eğitiminin, çocuğun karakter gelişiminde hayati öneme sahip olduğunu bilmeliyiz.
Evlerin inşası ve imarı derken fiziksel inşasını-konforunu değil, evin içindeki çocuk ve ebeveynin karakterlerinin düzgün olmasını kastettiğimizi bilmeliyiz.
Ahlak eğitimi denilince normatif ve seküler bir ahlakı değil, İslami terbiyeyi kastediyoruz.
Ahlak eğitimi kuralları ve doğruları-yanlışları öğretme şeklinde değil, doğru ve yanlışları ayırt edebilme iradesini kazandırma şeklinde olmalıdır.
Çocuklarımızın ahlaklı olmasını istemeden önce, bizler ebeveyn ve eğitimciler olarak ahlaklı olmamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız.
Ahlaklı bir kişi olmanın yolunun, toplumdan kaçarak değil, toplumda sorumluluklar alarak ve topluma karışarak olacağını bilmeliyiz. Yani sosyal ahlakı önemsemeli ve çocuklarımıza öğretmeliyiz.
Ahlaki eğitimde en iyi yol sevgi merkezli bir yaklaşımdır.
Ahlaki eğitimde, ebeveyn- ve eğitimciler iyi bir model olmak zorundadır.
Ahlaki eğitimde eşlerin iletişimleri iyi ve davranışları tutarlı olmalıdır.
Oyunun çocuk için boş zamanda yapılan bir etkinlik değil, hayata hazırlanmasında bedensel, bilişsel, duygusal, sosyal ve ahlaki gelişiminde önemli bir yere sahip olduğunu bilmeliyiz.
Çocuğun ahlaki gelişiminde iletişim araçları ve medyaya ana bir rol verme ya da çocukları bunlardan uzak tutarak koruma yerine, bu araçları nasıl kullanacağını, bağımlı olmadan nasıl sosyal gelişimine faydalı olacağını öğretmeliyiz.
Çocukların ahlak eğitiminde hem teorik düzeyde hem de pratikte çocuk diline uygun hareket etmek, sevgiyi merkeze almak işlerimizi kolaylaştıracaktır.
Çocuklarımızın ahlaki eğitimi, sadece kendi aileleri üzerinden değil diğer çocukları da kapsayacak şekilde kollektif aile bakış açısıyla mümkündür.
Modernizmin dayattığı çekirdek aile yerine, sosyal, kültürel ve değerler aktarımının sağlandığı geniş aileler ve iyi bir muhit çocukların hem ahlaki hem de diğer gelişim aşamalarında önemli rol oynayacaktır.
Çocuklarımızdan öğrenecek bir şeyler olduğu bilinciyle onlara yaklaşmalı fikirlerine önem vermeliyiz.
Çocuklarımızda Anadolu başkentli ve tüm islam coğrafyalarını içine alacak yeni bir vatan tasavvuru oluşturmalı, ümmet bilinci ve kardeşliği güçlendirmeliyiz.
Çocuklarımızın sorumluluk duygusunu geliştirebilmek için onlara fikirlerini sormalı, beraber karar alarak onları sürece dahil etmeli ve kendi problemlerini çözme fırsatı vermeliyiz.
Çocuklar gelişim ve değişim dönemlerine göre değerlendirilmeli ve her yaşın özelliğine göre çocuklarımızın vicdanına, yüreğine ahlaki ve erdemli tohumlar atmalıyız.
Çocuğun ahlaki gelişiminde akran grupları önemli bir işleve sahiptir. Bu nedenle çocukları bazı olumsuz durumlar nedeniyle çocukları akranlarından koparmak değil onlardan etkilenmeyecek ve onları etkileyecek bir eğitim vermeliyiz.
Bizlerin, ümmetin ve insanlığın umudu, sadece akademik başarısı yüksek çocuklar değil, aynı zamanda ahlaki duruşu yüksek olan bireylerdir.

Ahlak eğitimi ile amaçladığımız, çocuğun iyi bir insan ve güzel bir Müslüman olması, ülkenin ve ümmetin sorunlarına duyarlı bir birey olmasıdır.

Bağışlarınız İçin;
Bağışlarınız İçin;
Bağışlarınız İçin;